27 Eylül 2013 Cuma

TEVAZUM KİBİR SINIRINDA HER ZAMAN BİTMİŞTİR!

TEVAZUM KİBİR SINIRINDA HER ZAMAN BİTMİŞTİR!



Kişinin farkındalığını ortaya koyması, bazen narsisizm boyutuna gelebilir. Çünkü kendine değer vermeyenlere yardımcı olurken, durum karşısında kimi zaman kendini rol model olarak ortaya koyman gereken anlar olabiliyor.

Mesela, güzellik uzmanımın cildinin pürüzsüz olmasını isterim, ya da spor hocamın fit bir vücuda sahip olmasını ve de modacımın iyi giyinmesini… Eskidenmiş öyle terzi kendi söküğünü dikemez mazereti. Ama şimdi öyle mi? Tüketim toplumunda kişi yaptığı işle örtüşebilmeli. Hayat felsefesini, üretkenliğini önce kendinde uygulamalı. Yani kişi yaptığı işle aktarmaya çalıştığı olguyla örtüşebilmeli ki, sunuşta algıda seçicilik yaratabilsin.

Evet itiraf ediyorum; hayatımda en çok kendine değer verenleri, kendini sevenleri daha çok seviyorum. Çünkü değer verme sevme kavramını bilen biri, çevresindekilere de aynı hissiyatla yaklaşacaktır.

Hep derler ya sürahiyi iyice doldurmazsan, bardakları da tam dolduramazsın. Sonuna kadar katılıyorum. Kendi ruhumuza duygularımızı tamamen giydirmeyi beceremezsek, hep bir yerlerimiz açıkta kalacak. Ve her esintide etkilenecek. Nasıl zamanla rüzgâr toprağı aşındırıyorsa, yüreğimiz de dışarıdan gelen darbelerle aşınacak.

Kendini sevmeyi biliyorsan emin ol, karşındaki de direk seni karşı güdüm refleksiyle seviyor, örselemiyor. Unutmayın, GERCEK SEVGİ BİR EMEKTİR, ve her koşulda saygıyla karşılanır, Kendine duyduğun saygı ve sevgiyle yine kendine kalkan olursun. Sevgi, o kadar güçlü bir enerji ki ona çarpan tüm olumsuzluğu geri fırlatabiliyor. Keşke mümkün olsaydı da bilim adamları sevginin aşısını icat edebilselerdi. Bebekken karma aşılarımızla birlikte bunu da vursalardı. Keşke tüm aşılarımızı bebekken vursalardı da her aşıda karizmayı çizdirip, okuldan kaçmak zorunda kalmasaydım.

Anımsar mısınız, bir böceksavar reklamı vardı. Sinekler tam pencereden girmeye hazırlanıyorlar sonra birde hepsi camda pestil bir şekilde -raiddddd taktik değiştirmişler, dıyorlardı. İşte sevgisizlik, nefret duygularını içeren  mikropları da aşılı ruhlara, yüreklere böyle ulaşamasalardı. Koruma duvarlarına çarpıp evrim değiştirmek zorunda kalsalardı. Baharda açan güller , öten kuşlar olsalardı:. Tamam, tamam kabul ediyorum , galiba bu evrim olayı biraz abarttım..

Sonuçta hiç olmazsa yeryüzünde en azından ‘ beni seviyor musun?’ sorusuna kimse maruz kalmazdı. Kimsecikler sevildiğini duyma ihtiyacı hissetmezdi. Sevilmek dokunulmakla hissedilir. Eksikliğini hissetmediğin bir duyguyu, duyma ihtiyacını niye hissedelim? Bazı ifadelerin asla kelimelerin içinde gücü yoktur. Bazen bir dokunuş bin kelime ifade eder. Mesela ask, şefkat, özlem, ihtiras gibi duyguların kelimelerde tam ifadesini asla bulamayız. Yazarlar yıllardır aşk-sevgi üzerine milyonlarca kitap yazdılar.Ama, hala çözemediler. Şiirler şarkılar ne dersek diyelim yinede yoksunlar.
Çoğu zaman gökyüzü bile sınırsız kalabilir, yaşadığımız duygunun durağı yok ise; Sky is the limit……

Sevin, kendinize zaman ayırın, kendinize değer verin. En güzel şeyleri kendinize de layık görmeyi bilin. Ama bu açgözlülük boyutunda olmasın. Kendinize duyduğunuz tevazu kibir sınırında her zaman bitmeli. Deri nasıl organlarımızı örten bir örtüyse kibirde ruhumuzu, duygularımızı örten bir örtüdür. Sevgi yüreğiniz de ayna gibi olmalı. Karşınıza yansıyabilmelisiniz. İnsanın sadece kendini sevmesi gerçek bir duygu olabilir mi? Her duygu gibi sevgi de beslenmedikçe büyüyemez. Yalnızca kendimizi sevmekle bu duygunun ancak katili olabiliriz.

 Kral Narsisus göl kenarında dururken suda kendi yansımasını görür ve hayran olur bu öyle bir hayranlıktır ki ona daha yakın olmak ister ve göle iyice yaklaşır bu arada suya düşüp boğulur. işte narsizim böyle bir şeymiş

Kendinize bu kadar hayran olmanız da sonunuzu getirebilir. Yüreğimizin en küçük esintide savrulmasına, ruhumuzun bizden uzaklaşmasına neden oluruz. zaman içinde yapayalnız kalırız.

Son cümlelerimide her zamanki gibi yine tekrar ediyorum. Taa ki bunu yaşam felsefeniz haline getirinceye kadar. Kendinizi önemseyin, ertelediğiniz ihmal ettiğiniz duygularınızı, hayallerinizi gün yüzüne çıkarın.
Unutmayalım, kalıplaşmış insan kuramının dışına çıkabilmek için atacağınız her adım bize yol, su, okul olarak geri dönecektir.

Huzurlu Sevgilerle

Hoş Kalın


Zeynep Ç